«İrpin – bir cehennemdir. Orada insanları öldüren, müstakil evlere giren ve en iyi durumda sakinleri evlerinden kovulan birçok Rus askeri var. Onlar kadınları tecavüz ediyorlar, ölenleri çöpe atıyorlar. İnsanların saklandığı bodrum katlarını açıp, insanları öldürüyorlar». 30 yaşındaki geçenlerde garson olarak çalışan Anastasiya Taran, bugün İnstagram’da işgal edilen şehirden nasıl çıkacağına dair tavsiyeler yazıyor.
«Köprüden önce bizim barikatlarımız var, orada çok dikkatli olmalıyız, çünkü o sık sık ateş altında oluyor. Biz hava atımının altındaydık, patlamalar bize 50-100 metre uzaktaydı. Askerlerimizin emirlerini dikkatli dinlemeliydik: “gök” diyorsa – saklamalıyız, “koşunuz” diyorsa – sonraki sığınağa koşmamız gerek demek».
Anastasiya aslen Energodar’lı, son 4 yıldır İrpin şehrinde oturdu. Tam orada savaşla karşılaştı. Kız eşiyle beraber, Ruslar tarafından işgal edilen şehirde bağlantı, elektrik, internet, gaz ve su olmadan 7 gündür geçirdi. « Apartmanımızda Lugansk’tan olan bir adam oturdu, bunu artık yaşıyormuş. Bütün kalan komşuları toplayıp, sonra durumun daha kötüleşeceğini söyledi. Gitmemiz gerekti. Riski kendimiz alarak toplandık. Herkes alabildiğini aldı – sadece belgelerimiz ve kedilerimiz vardı».
Anastasiya, iki kedi bir evcil hayvan taşıma çantasına, üçüsü ise sırt çantasına koyduğunu hatırlıyor. Hem de karı koca ev evraklarını, veterinerlik pasaportları ve kimliklerinizi aldı. Komşularınızdan hiç kimsesi durum nasıl olduğu ve barikatların nerede bulunduğunu bilmedi, ama risk alıp yola çıktılar. Şanslarına kurtardı. Birçok şehirli kurtaramadılar.
Şimdi o, eşi ve üç kedisi Lviv’de.
«Kendimi daha sakin hissediyorum ama hala endişem var. Sessizlik korkusu var, çünkü ondan her zaman kötü bir şey bekliyorsun. Bir de dışarı çıkmaktan korkuyorum: gözlerim her zaman sığınağı arıyorlar».
Kız en büyük korkusunun evine dönmemek olduğunu söylüyor. Anastasiya’nın tek hayali – Ukrayna’nın zaferidir.