Mariya Spirina – 51 yaşında, Berdyansk’taki doğum evinde doğum uzmanıdır. Savaşın işl üç günü işte geçirdi. Başka doktorlarla beraber Berdyansk ve yakın köylerden hamile olan kadınlarla ilgileniyordu.
«Bizi en çok endişelendiren, insanların doğum evine nasıl gidebilecekleriydi, – diye hatırlıyor Mariya. — Çoğu evde sonuna kadar oturuyordu. Ama 27 Şubat’ta aktif olarak ateşlenen bir bölgede (Berestove köyünde) bir kadın bebeği dünyaya getirmeye başladı. Bodrumdaydı ve çıkamadı. Yedi aylık hamileydi ve bodrumda bir saattir aktif olarak kanıyordu. Ambulanslar oraya gitmekten korktular».
Sonuçta doktorlar kadını hastaneye götürdüler: bir ambulans onu Berdyansk dışındaki barikatlarına kadar, diğer ise doğum evine kadar götürdü. 40 kilometre geçmek için 2 saat gerektir.
Sabah saat dörtte sezaryen sonrası 1.880 gram ağırlığında bir kız çocuğu dünyaya geldi. Korkmuş anne Anna 1,5 litreden fazla kan kaybetti. Akrabaların hiçbiri genç anneye yiyecek ve giyecek vermek için köyden şehre gelemedi. Köy Rus askerleri tarafından işgal edildi, bazı yerlerde müdahaleler var. Doktorlar kadına hastanedeki var olan yemek verdiler ve çocuğa gereken eşyalarla Baby Box vermişler. Sonra gönüllüler durumu öğrenirken gıdaları getirmeye başladılar.Kayıtsız olmayan insanlar süt ve bebek maması getirdi.
Savaşın ilk on günü içerisinde Berdyansk’taki doğum evinde 18 erkek çocuğu ve 6 kız çocuğu dünyaya gelmiş oldu. Bu çocukların arasında, Donetsk bölgesinden göç eden kadının ikizi dünyayı gördü.
Şimdi hala doğum yapmak mümkün: Yeterli oksijen, ilaç ve yiyecek var, eczane var. Ancak bir hafta içinde ne olacağı bilinmiyor.
Bir hava saldırısı sırasında doktorlar bebekleri alır ve kadınlarla birlikte bodrum katına iner. Ciddi ameliyatlardan sonra, bazı doktorlar taşıyıcı duvarlar arasındaki koridorlarda hastalara yakın kalırlar. Bazı çalışanlar köydeki evlerine gidemiyor, bu yüzden birkaç gün hastanede kalıyorlar.
Savaş günlerinde Mariya sadece doğum uzmanı değil, aynı zamanda psikolog olarak çalışıyor. Hastalarla çok konuşuyor, onlara güven veriyor ve bombardıman ve ateş etme sırasında nereye saklanacaklarını söylüyor. Hamile kadınlara sürekli telefonla danışmak ve günde üç veya dört saat uyumak gerekir.
Savaş Maria’yı şok eder. Kharkiv’in bombalanmasından sonra kadın dört gün boyunca ağladı, ancak hastaların yanına huzur içinde gitmek için meseleleri kendi eline almak zorunda kaldı.
Mariya akrabalarını kaybetmekten çok korkuyor. Vasylivka şehri Rus işgalcinin ateşi altına düştü, orada Mariya’nın eşinin ana babaları oturuyorlar. Yaşlı insanlar günlerce bodrum katında ışıksız,susuz kalıyorlar ve fethedilen alanından onları almak mümkün değil.
Sevdiği işi, ailesi, özellikle 8 yaşındaki oğlu kadına stresi atlamaya yardım ediyorlar.
«Ben Rusya’da doğdum, çocukken ailemle Ukrayna’ya taşındık – diye hatırlıyor Mariya. – Aslen Almanyalıyım. Rusya’ya veya Almanya’ya gidebilirdim, ama işe gelmekten ve insanlara yardım etmekten vazgeçemiyorum. Şimi vatanım olarak Ukrayna’yı düşünüyorum. Ve gerçek vatanımdan dolayısıyla ayıp duyuyorum.»
«Ruslara sempati duyuyorum çünkü çocuklarının öldüğünü bilmiyorlar ve savaşın dehşetini anlamıyorlar. Ama her şey bittiğinde, aydınlanma gelecek. Bundan sonra nasıl yaşayacaklar?»